Follow this blog with bloglovin

Follow on Bloglovin

19 Şubat 2013 Salı

Yazdan Kalan / Tansu Bele


Yazdan Kalan / Tansu Bele
162 Sayfa
T.C. Kültür Bakanlığı
Basım 1999

-" Bu oyun baştan aşağı olasılıklar oyunu" diyor. Belki haklıdır, ne diyeyim? Koşullanma sorunu, yaşama bakış açısı gibi bir şey satranç: Kurguların düzeni, bir bakıma... Hayallerin başını alıp gitmişliğine, delibozuk karmaşasına bu oyunda yer yok! Onları düzenin koşullarına bağlayarak üretmek var! Oyunu kuralına göre oynayacaksın, beceremedin mi yandın gitti...  

--------------------------------------------

-"Yaz bir gün biter. Tükenir. Bahçelerin yeşillerde çiçeklenen düşlerinden çeker alır ışığını. Biterken de, gereksiz bir yük gibi fırlatıp atmaktan çekinmez güzün sert avuçlarına bulutları. Yok olmak kaçınılmazdır yaz için. Ama güçtür. Yok olabilmesi için ilkin düşlerinden cayması gerektiğini o da bilir."

-----------------------------

..Bende kafa olsaydı onca yıl okuyup taşra doktoru mu olurdum be Şefika? Yıllarca süründük Anadolu'da. Hiç anlamam onu bunu: Bir apartmanla bu iş tamam. Paralar cebe. Bende kafa olsaydı...Bu ev yerine daha o zamandan düşünürdüm yapsatçılığı ama işte: Sana beğendiremem diye korktum. Belki bahçeli bir ev olursa hanım hoşnut olur, babasının yalısını aramaz dedim. Hoş bilirim; sen şimdi benim bu kararıma da karşı çıkarsın ya, bana vız gelir. Gücüm kalmadı belki ama aklım başıma geldi. Bende kafa olsaydı...Daha o zamandan ben dikerdim buraya apartmanı. Alt katına da şöyle şık mı şık bir Urfa kebapçısı açtım mı köşeyi dönerdim. Doktorluk moktorluk vız gelirdi be. Para kazanırdım para! Yok çocuk okutacağım, yok hanımı hoşnut edeceğim diye onca yükü... Neymiş? Aman görgümüze, kültürümüze, İstanbul'umuza zarar gelmesinmiş. Hadi ordan! ben mi kaldım bu sırtımızdan yiyicilerin, vur patlasın çal oynasıncıların, denizinin, dağının, taşının bekçisi? Herkes sanki ne yapıyor? Eksik olsun be... Para para diye diye ben benden geçtikten sonra..."

15 Şubat 2013 Cuma

İşte Hayat Böyledir / Ömer Sevinçgül


İşte Hayat Böyledir / Ömer Sevinçgül
116 Sayfa 
Zafer Yayınları
Basım 2001

Akik, bir taştır. Gül, bir çiçektir. Arı, bir böcektir. İblis, bir şeytandır. Hame, bir cindir. Cerail, bir melektir. Ben, bir insanım. Kendi türünü temsil eden bu varlıklar arasında yerim neresi benim?
Kimim ve kimin içinim?
"Nefsini bilen, Rabbini bilir." Madem öyle, ben önce kendimi bilmeliyim. Rabbimi tanımak ve dünyadaki yerimi belirlemek için kendimi bir anahtar gibi kullanmalıyım. Çevremdeki her şeyi de o zaman anlayabilirim ancak. Zira, bakılandan ziyade, "bakış" önemli. Kendimi tanırsam, "insan'ı da tanımış olurum. "Cüzi'ler, "külli'lerin aynasıdır.

------------------------

Aslım topraktır, ama ruhum görünmez fezalarda uçar. Gayb ile şahadet bende buluşur, mana ile madde bende birleşir. Efendi de benim, köle de. Hiçbir şeyim ve her şeyim. Hem noktayım, hem kainat. Her şey benim için, ben Onun içinim. Cihanın sultanıyım, ama Onun kuluyum. Zirveyim, seçilmişim. Omuzum da üstünlük nişanı takılı, akıl nurudur başımda parlayan.


11 Şubat 2013 Pazartesi

Kırk Yılda Gelen / Emine Minay


Kırk Yılda Gelen / Emine Minay
77 Sayfa
Kavram Ajans Yayıncılık
Basım 1992

Bugün birlikte olabilmenin içtenliğiyle yaşıyor ve paylaşıyoruz. Dünyalarımız yer yer ayrı olabilir, farklı zevklerimiz de olabilir ama düşünebilmek yaşamı paylaşmak bu duyguyu anlamamızı sağlıyor. Birbirimize hak vermemiz gibi bir derdimiz yok, çünkü biz hakkıyla yaşamayı öğrendik, günahı ve sevabı ile yaşanılan şu zaman dilimini akıldan yana, sevgiden yana kullanmayı öğrendik. Her şey gerilerde kaldı tüm paylaşılanlar, bize bu günleri getirdi. İnsanları, yaşamı, içinden çıkılmaz kılan bizler hiç düşünmeden, sevgisizce suçluyoruz nedenini, niçinini düşünen yok gibi, varsa bile suçlamak hemen yanı başında bekliyor. Akılcı düşünmek yerine yanlışı yaşamak bizler için öyle veya böyle daha kolay bir yanılgı.

10 Şubat 2013 Pazar

Merhaba

Okuduğum kitaplardan ilgimi çeken beğendiğim kısaca çarpıcı bulduğum alıntıları bu blogum da paylaşacağım . Sizler de okuduğunuz kitaptan alıntı yaptığınız yazınızı ve çektiğiniz fotoğrafı kitaplardanalintilar@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Lütfen kendi çektiğiniz fotoğrafları gönderin. Kitaplardan alıntılar dışında isterseniz kitaplarınızın yada ayraçlarınızın fotoğraflarını da gönderebilirsiniz. Kitapla ilgili her şey kabulümdür. Katılımlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.